6 Şubat 2015 Cuma

Rockefeller ve Ford Vakıfları, Tavistock ve Lokal Uyutma Paketleri

Selam ahali, önceki yazılarımda ismi geçen Tavistock’u açıklayacağım o vakit geldi. Evet ahali yıllardır bu anı bekliyordum, şu çok karmaşık duygular içerisindeyim ağlamak istiyorum sayın seyirciler.

Bakın şu an topluma popüler olarak dayatılan hemen hemen her değerin, metanın, hayat tarzının ve akımın altında %90 Tavistock vardır. Peki nedir bu Tavistock?

Tavistock, şeytan üçgeni olarak tarif edebileceğim H. Ford, Rockefeller ve CIA iştirakiyle kurulmuş son derece sinsi bir oluşumdur. CIA’in yaklaşık 50-60 yıldır uyguladığı en etkili toplumsal kontrol yöntemlerinden biri toplumu değişik yapay uyarıcılarla(mesela her gün izlediğiniz saçma sapan televizyon dizileri) ve suni gündemlerle uyutmak ve toplumu aptallaştırıp istediği algıyı yaratmaktır. ‘’Amerikan halkı çok aptal yeaa’’ gibi geyikler vardır ya hani, kesinlikle doğrudur Amerika halkı malın önde gidenidir ancak bu aptallık genetik değildir, Tavistock’un faaliyetleri sonucu kasten aptala çevrilmişlerdir ve aynı faaliyetler bizde de uygulanmaya başladı. Neler yaptıklarını yazının ilerleyen bölümlerinde açıklayacağım sakin olun.

Son zamanlarda eşitlik, özgürlük, demokrasi, insan hakları gibi kavramlar fazlasıyla popüler durumda, bunlara aykırı bir şey söyleyenler ise linç ediliyor STK’lar ve sol görüşlü sendikalar tarafından. Daha anlamını bile bilmeden ‘’faşizme karşı omuz omuza’’ diye eylemlerde boy gösteren milyonlar var. Bunların hepsi kasten yapılıyor, bu tip eylemlerde kodamanlara sövüp sayan Don Kişotları aslında yine bu para babaları finanse ediyor.

‘’Eski bir CIA yetkilisi, etkin ve prestijli vakıfların CIA’e fon aktararak gençlik grupları, sendikalar, üniversiteler ve yayınevleri gibi kuruluşlara sayısız gizli operasyon düzenlettiğini, bunlara 1950’lerden itibaren insan hakları gruplarının(af örgütleri) ilave edildiğini açıklamıştır.’’ [1]

İşte CIA bu kanallara ulaşabilmek amacıyla Ford Vakfını ve Tavistock İnsan İlişkileri Enstitüsünü kurmuştur.

Ayık olmak lazım. Çok büyük bir tezgah. Bu oluşum nabza göre şerbet verir, kimi ülkelerde Komünizmi ve sol görüşü desteklerken kimi ülkelerde antiemperyalist hareketleri devre dışı bırakmaya uğraşır. Çünkü yeni dünya düzeninin kabul edilebilmesi için eski düzende huzursuzlukların çıkması gerekir ve bu işi de Tavistock yürütmektedir.

Neyse devam edelim;

Ford Vakfı, ABD ve CIA’in Avrupa’daki tüm gizli operasyonlarında görev almıştır.(Ya ne olacağıdı la?) Vakfın Avrupa’daki amacı antiemperyalist ve ulusal sol hareketleri etkisiz kılmaktır ancak Guatemala’da Demokrat Arbenz ve İran’da Musaddık’ı devirenler de yine kendileridir. Küba, Dominik Cumhuriyeti ve Nikaragua’da ise Komünizm’e ön ayak olmuşlardır. Yugoslavya’yı parçalarken ise OTPOR kanalını kullanmışlardır ve bu OTPOR Türkiye’deki Gezi Parkı olaylarında da kendini göstermiştir.



OTPOR



                                                                Occupy Gezi Hareketi


İşte bu yüzdendir bir anda gelişen ve geniş kitlelerde yankı bulan akımlara şüphe ile yaklaşıyor oluşum. ‘’Olum bi’ durun la’’ demem işte bu yüzdendir. Bir şeye hemen atlamadan evvel geçmişteki olaylarla bi’ bağlantı kurmak gerek, olayın çıkış noktasına bakmak gerek, imkanları kim sağlamış ona bakmak gerek yani özetle sığır olmayacaksın önce bi’ düşüneceksin arkadaşım.

Neyse, durun daha Tavistock İnsan İlişkileri Enstitüsünün esamesi okunmadı burada.

Dünya savaşları sırasında psikolojik savaş örgütü olarak çalışan Tavistock’a Rockefeller Vakfı tarafından özellikle 1921-1946 yılları arasında ciddi miktarda paralar yağdırılmıştır. Tavistock’un ilham kaynağı Sigmund Freud’un insan davranışlarının kontrolü üzerine çalışmaları olmuştur. Freud’u araştırın ne kadar tuhaf bir herif olduğunu ve bazı aykırı tespitlerini bulabilirsiniz. Şimdi Freud’dan bahsederek zaten uzun olan yazıyı daha da şişirmeye gerek görmüyorum. Tavistock’dan devam edelim;

Tavistock’un yegane amacı halkın psikolojik gücünü kırmaktır. Bu kapsamda aile bağlarını zayıflatmak, din, onur gibi değerleri çökertmek ve ayrıca uyuşturucu hapların kullanımını teşvik, seksüel davranışların çarpıtılması(eşcinselliğin teşviki) gibi son derece insanlık dışı faaliyetleri vardır. 

Öldürüyorlar lan insanlığı, öldürüyorlar.

Allah belanızı versin.

Tavistock’un bu hedefleri kapsamında 1960’ların LSD kültürü ve Amerikan öğrenci devrimi için 25 milyon dolar harcanmıştır. Tavistock’u bu iş için finanse eden CIA’dir. Bu öğrenci devrimi denen şey gençliği öldürmek ve etkisiz kılmaktan başka bir şey değildir. Ot içen hap kullanan hippi kültürünü yaşayıp kampüsün çimlerinde yayılıp gitar çalan üretkenlikten uzak bir bireyselliğin ön planda olduğu rock müzik ve çeşitli uyuşturucularla uyutulmuş aptallaştırılmış sikimsonik bir üniversite gençliği yaratılmıştır Amerika’da ve bu akım kendini hafif hafif Türkiye’de de hissettirmeye başladı. Gömlek içine t-shirt giyen tırt üniversite solcularının yanı sıra hippi gibi yaşayan tipleri de artık sıklıkla görüyoruz kampüslerde. Gerçi bizimkiler şimdilik sadece sarma Adıyaman tütünü içiyor ama hehehe

Bugün Tavsitock’un bütçesi 6 milyar dolardır. Rockefeller Vakfı sürekli olarak para yağdırmaktadır ve ayrıca Tavsitock’a bağlı 10 büyük vakıf ve bu vakıflara bağlı olan 400 kuruluş, 3000 araştırma ve düşünce kuruluşu bulunmaktadır. Virüs gibi yayılmış vaziyettedirler yani.

Tavistock’un faaliyetleri sadece gençliği saf dışı bırakmakla bitmiyor tabi ki. Rockeffeler Vakfı ile ortaklaşa yürüttükleri dünya tarımını kontrol etme projesi de son derece tehlikelidir. Bu projenin hedefi çiftçilerdir. Bağımsız çiftçilerin yok edilmesi ve tamamen bankalara ve küresel gıda-tohum şirketlerine bağımlı hale getirilmesi, üretimin bitirilmesi amaçlanmaktadır. Toptancıların çiftçilere çok düşük ücretler ödemesi, bankaların çiftçilere sağladığı kredilerin şartları ve saman, traktör, mazot gibi elzem envanterlerin fahiş fiyatlardan verilmesi bunun net birer göstergesidir. Bu projenin başlıca hedeflerinden biri de Türkiye’dir. Ulan Anadolu gibi bir coğrafyaya sahip olan bir ülke gidip İsrail’den tohum ithal eder hale geldi ben daha ne diyeyim arkadaşım. İsrail lan Allah’ın çölünden bahsediyoruz bize tohum ihraç ediyor şaka gibi.

Peki nasıl uyutuluyoruz? Nasıl olur da kimse bunların farkına varmaz/varamaz? Bu soruyu kendi ribaundunu kendi alan basketbolcu gibi kendim cevaplayacağım;

Her topluma özel lokal uyutma paketleri bu Tavistock adı verilen illet tarafından hazırlanır. Bu uyutma paketleri uygulamaya konurken çok dikkatli davranılır, kılı kırk yararlar. Uyutma paketleri en çok medya kullanılarak uygulanır.(Ya ne olacağıdı?) Toplumun en göz önünde olan, en popüler kişi ve kurumları seçilir ki çoğu zaman bu kişi ve kurumlar bile kime hizmet ettiklerini anlayamaz.

Şimdi size Dr. Emery diye bir heriften bahsedeceğim. Toplumsal uyutmanın üç safhada gerçekleştiğini savunuyor. O maddeleri verince her şey yerli yerine oturacak güzel kardeşim;

İlk safha; Moral değerlerini yitirme(Demoralisation)

İkinci safha; Zihni Bölünme(Segmentatiton) Bu safhada birey zihninde yerleşik olan birey olma görüşünden kopup topluluk(cemaat, kolektif) mantığına geçer.

Üçüncü safha; Zihni Ayrışma(Disassocation) Bu safhada birey fantezilerle, gerçekleri birbirine karıştırıp robotlaşmış birey hükmüne geçer.[2] Yani kendisine anlatılan romantik hikayelere kendini öyle bir kaptırır, öyle bir yobazlaşır ki başka hiçbir kaynağa itimat etmemeye başlar.(Günümüzde televizyonda, gazetede, ders kitaplarında görmediği şeylere inanmayan, gerçekleri inkar eden sığır sürülerine selam olsun)

Son olarak lokal paketler demişken Tavistock’un Türkiye’deki aktörlerine değinip yazıyı bitireceğim;

Türkiye 1946’dan beri ABD’nin stratejik ortağıdır. Bunu da ben söylemiyorum kendileri söylüyor. Türkiye için lokal uyutma paketi de yine 1946’da hazırlanmıştır. Köy enstitüleri kapanmış, eğitim sistemimiz tamamen değiştirilmiştir. Bu sırada ABD’den bir çok uzman(!) Türkiye’ye gelmiş ve halkı siyasi, sosyal, kültürel ve ekonomik bakımdan incelemişlerdir. Bunun sonucunda raporlar hazırlanmış ve Atatürk’ün 5 yıllık kalkınma planlarının tasfiyesine karar verilmiştir. Bu raporun adı Trunborg Raporu’dur[3] isteyen araştırabilir.

Bu uyutma paketleri 1950’lerden itibaren uygulamaya konmuştur. 1980’lerden itibaren ise tam anlamıyla uygulamaya geçilmiştir. Sağ-Sol çatışmaları ne diye çıktı sanıyorsunuz hey yavrum hey.
CFR’nin Türkiye üzerinde hakimiyet kurmasından sonra Turgut Özal ile beraber bu uyutma paketi zirveye çıkmıştır. Kontrolsüz bir serbest piyasa ekonomisi benimsenmiş, piyasa ithal mallar ile dolup taşmış, yerli üretici zor durumda kalmıştır.

Osmanlı’nın son dönemlerini andıran bir manzara değil mi? Tezgah hep aynı arkadaşım heep.

STK’lar birbiri ardına kurulmuş beyinler Komünizmle yıkanmış öte yandan cemaatçilik yaygınlaşmış Kur’an’dan uzak tasavvuf öğretileriyle spiritüalizmin serpiştirildiği uydurma bir İslam ile STK’lara antitez sunulmuştur. Önce sağ-sol sonra komünizm-cemaat...

Ayrıca o dönemde açılan ilk özel televizyon kanalının adı da Magic Box Star 1’dır. Niyetlerini en fazla bu kadar belli edebilirlerdi yani yuh lan.

Tarihsel süreci belli bir noktaya kadar getirdim Tavistock faaliyetlerini artık günümüzde kim Tavistock hesabına çalışıyor onu siz bulun bir zahmet.

Ya bakın bunları bu denli güçlü yapanlar aslında benim sığır diye tarif ettiğim kraldan çok kralcı tayfadır. Ota boka komplo teorisi deyip bu denli ciddi meseleleri ayağa indiren bazı şeyleri televizyon ekranında, gazete kupürlerinde yahut ders kitaplarında görmedikçe onu kabul edecek cesareti bulunmayan kendi aklına güvenemeyen embesiller var ya asıl düşman bunlar. Önce bunların kafasına vura vura bazı şeyleri öğretmek lazım.

Özetle sığır olmayın, okuyun, araştırın her kaynağa da bodoslama atlamayın.

Hadi selametle

[1] Erol Bilbilik - İşgal Örgütleri; CIA, NATO, AB Asya Şafak Yayınları
[2] Dr. Fred E. Emery - “The Next Thirty Years; Concepts, Methods and Anticipations” Human Relations Magazine, Tavistock Institute, 1 Ağustos 1967
[3] Sinan Meydan - Akl-ı Kemal
[5] The Shaping of Psychiatry by War – William W. Sargant

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder